spermdin

yine

yine

büyüdün

büyüdün

iyisin.

iyisin.

först.

24 Kasım 2009 Salı

merhaba bılok.
bugun erken uyanarak validebağ hastanesine gittim,artık orası ek binaydı ve belirli bölümler vardı ama elime bakabilecek bir ortopedi adamı vardı,biraz bekleyip sıra aldım,doktora girdim bıyıklı kırlaşmış saçlı 40 yaşında falandı adı yavuzdu.elime bastırdıkça bastırdı ilk başta sıvı sandı sonra sıvı olmadığını anlayınca bu kemikle birleşmi olabilir röntgene gidiyorsun dedi.alt kattaymış morgdan geçerek röntgene gittim 31 numara yanarken 56yı aldım baya bekledim girdim elimi çeşitli şekillerde konumlandırıp ıvzıfiııuuu sesleriyle beraber röntgenimizi çektirmiş olduk sonuçların çıkması içinde bir süre bekledikten sonra bir filmim oldu ve doktorun yolunu tuttum o kada korkunç bir film ki ellerim canavar eli gibi ve upuzun.doktorun kapısındada elimde bir filmle bir süre bekledikten sonra içeri girdim hiçbirşey yok bu senin kemiğin dedi bununla yaşamaya alışmalısın anatomin böle dedi.eğer çok ağrın varsa ameliatla törpüleyebiliriz dedi yok dedim ben tırnak törpülemem kemiği almıyım dedim odayı terk ettim.hastaneden çıkarken düşündüm devlet hastaneleri hakkında genel bir anafikir vermemiz gerekseydi tamamen "beklemek" üzerine kurulmuş bir düzen diyebilirim.
neyse sonra eve gelip ev işleriyle olan ilişkilermi kuvvetlendirdim bildiin bir ev kadını gibi müge anlıyı izlerken biryandanda bulaşık yıkadım, buzluktan kıyma indirdim,çamaşırları topladım,yerleri sildim,tansaşa gittim sonra uzanıverdim yorgunluktan.sonra spora gitme kararı aldım.430 gibi gittim sinops aç akapunktur ve boru ses ve apartbar vardı.kapıda batu ile karşılaştım kendisinin okulu olan ticaret üniversitesi erken bitmiş olmalıydı.neyse ayı girıse yetişmiştim saloncak izliyorduk kendisini pek bi iğrençlik yapmadı bugun belkide sonuna denk geldiğimizden yakalayamadık.
ben siporu bitiriyorken fer geldi bimden xl almıştı dediğim gibi ama ben salondan çıkarken dolapta unuttum o xlyi.eve gelip emine bederin yemek kitabındaki köfteli bir tarifi yapmaya karar verdim.zelihanın gelmesini bekliyordum biryandanda deliler gibi yemek yapıyordum,yaklaşık 2 saat boyunca pişirdimde pişirdim yemeğe oturduk zela geldi ve köftenin tadına bile bakmadı ama mükemmel salatayıda sildi süpürdü, ama pilavımda bugun güzeldi.neyse fer spordan çıkmıştı bizde yemekten kalkıp aşşa inip bir sigra içtik ferin zaten acelesi vardı mükemmel telefonundan 2 şarkı dinledik ve dağıldık.
eve gelince yine bulaşık ezel  meyve suyu derken yorgunluğumuzu üstümüze topladık.zela mustafayı anlatıp durdu hala anlatıyor ankesörden bahsediyor artık bütün ankesörlerin numaralarını biliyormuş eminönü sağ hosta ön falan diye ayırt edebiliyormuş.tebrik ettim valla.mustafa bir alışma evresi yaşıyormuş buluşmalarında hani şey gibi mesela küçükken annenin arkadaşlarının çocuklarıyla falan günlerde toplantılarda karşılaşırsın, ama ilk başta kimse annesinin yanından ayrılmaz sonra kaynaşma yaşanır ve gün sonunda hepbirağızdan 10 dakka daha 5 dakka daha diyip mutlaka ayrılırken ağlanırya öyle.mustafada bu sendromu yaşıyormuş sürekli.ama nasıl geçer bilemedim vallahi.
şimdilik bu kadar bılok devam edemiyeceğim.
hoşçakal kaptan.

0 görüş...:

Yorum Gönder

Search this blog