spermdin

yine

yine

büyüdün

büyüdün

iyisin.

iyisin.

halka.

26 Kasım 2009 Perşembe

bugun yolda bir adam yorulmuş poşetlerini taşıyamıyordu,yardım edeyim dedim amca naber nereye dedim aldım poşetleri beraber yürümeye koyulduk,saygıdeğer gibi duruyordu.kendisi ismini söylese xxxx bey amca diye hitap ederim diye düşünüyordum.konuştuk yürürken,kardeşi varmış çok hayırsızmış ondan bahsetti,insanlara hayırlı gibi görünüp ailesi için oldukça hayırsızmış.nasıl yani dedim mesela mescid yaptırdı ama bana bir gün gelirken ekmek alıyımmı demez dedi.alla alla dedim ama amca mescid yaptıran insan bunu neden sormaz dedim bıyık altından gülümsedi imalı olarak.sen anlamazsın kızım dedi,durağa gelmiştik gel oturalım anlatayım dedi ptt nin önündeki durakta oturduk.eskiden diye girdi tüm buralar bizimdi dedi eliyle ptt nin arkasından başlayıp kadıköy tarafıına doğru bir ok çizerek,biz iki erkek kardeşiz benim birde ufağım var dedi.babam bütün mallarını bizim üstümüze yapmıştı sonrada göçüp gitti dedi.kardeşimle biz kaldık sonra dedi bir oyunun içerisinde gibi arsalarımızı paylaşır,çit çekerdik kendi çapımızda..birgün ilk defa kardeşimle anlaşamadığımızı farkettik,ben kendi arsalarım üzerine lünapark kurmak isterken o mescid istedi ve birdaha asla eskisi gibi olamadık.hep konuştuk görüştük ama öyle değil işte dedi gözleri uzağa dalarak.kepini çıkardı kafasını kaşıdı geri giydi.ikimizde evlenmedik dedi ama benim hayatıma giren çıkan kadının haddi hesabı olmadı dedi ama onu hiç bir kadınla görmedim mesela dedi.bey amca siz galba daha deli doluymuşunuz dedim anlamadı baya dolmuşum evet dedi,dolmuş hattınıda ilk ben başlattım dedi kafamı geri çevirip güldüm,tekrar ona baktım.ben bir lünapark kuramadım mesela ama tatlıcı açtım dedi.kerane tatlısı benim buluşumdur dedi,vay canına dedim.ama kardeşim mescid yaptırdı dedi.neyse bey amca sağlık olsun dedim öyle öyle dedi benim adım atıf bu arada dedi sırf merakımdan sizin ufağınzın adı ney dedim oda faik dedi.ben spor salonu semalarına gelmiştim amcada erdem sokaktan içeri gircekti ayrıldık kendine mukayet ol dedi,iyi bayramlar atıf bey amca dedim.
salona girdim cenk ordaydı heralde kendisni son görüşümüzdür diye konuştuk fer ile,altın sarısı eşofmanı olsa bile tatlı bi insandı kendisi bu arada amca ile konuşurken biz jeyms geçmişti yanımdan onu anlattım fere,dün yine feri görüntülü aramış ondan falan bahsetti sonra sinops geldi,emo ile muabbete daldılar bizde uzaktan katılıyorduk,kerane tatlısını bilirmisiniz diyince içten içe güldüm bilmezmiyiz dedim sonra sinops a nereli olduklarını bulcağımz oyunu oynadık ve olmadı bılok trabzon çıktı ama onlar tabiki de sinops olarak kalcaklardır.
çıkışta yarma ile kütün yakınlaşması ve büyük sinopsla elektralinin hali emonun salondan çıkmış olmasıyla alakalı olabilir miydi bilmiyorum.ama inan hoşlanmadım.sonra çıktık japon kedi gördük,harita üzerinden otobüsün hızını kontrol edip,kurdelalı bir kılıf gördük.bayar caddesi güven sokak falan derken arife bitiyordu bılok.
akşam olmuştu yemek yemiş ve elimdeki değişik aletten haritalara bakıyordum,gps diye birşey var olmasının yanısıra evden çekiyordu ve yazan şey faik bey sokaktı...
fere mesaj attım atıf bey sokak yazıyor dedi.
tepki vermedim o an için hiçbirşeye tepki vermedim.çünkü bugun önemli bir gündü,benim yeni bir telefonum olmasının yanı sıra yarında bayramdı.
hoşçakal bılok.

pig.

25 Kasım 2009 Çarşamba

youtube jackere inat yaşıyordum bılok ben yutupu açamayıp kotamı aşmayıp mutlu bir hayat sürerken,ne olduysa herşey onu indirmem yutupa adım atmamla başladı.sürekli yutuptan izlicek bişiler bulmam sonucunda bugun itibariyle kota da 5e yaklaştı daha bu aydan kalan 5 gün var üstelik.battı balık yan gider deyip sürdürüyoruz hayatımızı.
sana dün yazmadım çnkü hastalık beni buldu bılok ne yazıkki .ama beynimi kontrol altına alıp hasta olmadığıma inandırıyorum,adaçayı ballı limonlu su falan içiyorum,yataktan dışarı pek adım atmıyorum,en önemlisi bugun sporada gitmiyorum.
bugun zaten grev vardı dünden itibaren okul olurmu olmazmı diye düşünüyorken sabahleyin kendimi okula gidecek gibi bulamadım.ha okul olmuş o ayrı.ama çabuk toparlanmam için böyle bir süreç beni beklemekteydi.
dün sporda en çok ilgimi çeken sinopsun fere karşı olan tavırları oldu,ikisi birden değişikler.aslında şöyle betimleyebilirim,biz onlara ve onlar gibi insanlara kendi aramızda mal derken,toplum içinde ayıp olmasın diye naber diyoruz...
yarın bayram arifesiymiş bılok,nedense hiç sevmiyorum bayramları hele kurbanı hiç.ama napalım örf adetlerimizi küçükken bize sormadan kabul ettirmişler devam ediyoruz aynı şekilde.düşündümde bugunde okula gitmedim yarında ders yok bayram tatilini tam 8 gün yapmış olucam.vay canına yarı sömestir.
fer telefonunu beynime sokmakta gün geçtikçe ilerliyor bılok kendimi kontrol edemiyorum yarın birgün yeni bir telefon almış olarak karşına çıkarsam şaşırma.
neyse bılok sana oldukça kısa yazıyorum ter bastı yine beni,peşimden bir domuzmu kovalıyor ne.
haydi hoşçakal..

först.

24 Kasım 2009 Salı

merhaba bılok.
bugun erken uyanarak validebağ hastanesine gittim,artık orası ek binaydı ve belirli bölümler vardı ama elime bakabilecek bir ortopedi adamı vardı,biraz bekleyip sıra aldım,doktora girdim bıyıklı kırlaşmış saçlı 40 yaşında falandı adı yavuzdu.elime bastırdıkça bastırdı ilk başta sıvı sandı sonra sıvı olmadığını anlayınca bu kemikle birleşmi olabilir röntgene gidiyorsun dedi.alt kattaymış morgdan geçerek röntgene gittim 31 numara yanarken 56yı aldım baya bekledim girdim elimi çeşitli şekillerde konumlandırıp ıvzıfiııuuu sesleriyle beraber röntgenimizi çektirmiş olduk sonuçların çıkması içinde bir süre bekledikten sonra bir filmim oldu ve doktorun yolunu tuttum o kada korkunç bir film ki ellerim canavar eli gibi ve upuzun.doktorun kapısındada elimde bir filmle bir süre bekledikten sonra içeri girdim hiçbirşey yok bu senin kemiğin dedi bununla yaşamaya alışmalısın anatomin böle dedi.eğer çok ağrın varsa ameliatla törpüleyebiliriz dedi yok dedim ben tırnak törpülemem kemiği almıyım dedim odayı terk ettim.hastaneden çıkarken düşündüm devlet hastaneleri hakkında genel bir anafikir vermemiz gerekseydi tamamen "beklemek" üzerine kurulmuş bir düzen diyebilirim.
neyse sonra eve gelip ev işleriyle olan ilişkilermi kuvvetlendirdim bildiin bir ev kadını gibi müge anlıyı izlerken biryandanda bulaşık yıkadım, buzluktan kıyma indirdim,çamaşırları topladım,yerleri sildim,tansaşa gittim sonra uzanıverdim yorgunluktan.sonra spora gitme kararı aldım.430 gibi gittim sinops aç akapunktur ve boru ses ve apartbar vardı.kapıda batu ile karşılaştım kendisinin okulu olan ticaret üniversitesi erken bitmiş olmalıydı.neyse ayı girıse yetişmiştim saloncak izliyorduk kendisini pek bi iğrençlik yapmadı bugun belkide sonuna denk geldiğimizden yakalayamadık.
ben siporu bitiriyorken fer geldi bimden xl almıştı dediğim gibi ama ben salondan çıkarken dolapta unuttum o xlyi.eve gelip emine bederin yemek kitabındaki köfteli bir tarifi yapmaya karar verdim.zelihanın gelmesini bekliyordum biryandanda deliler gibi yemek yapıyordum,yaklaşık 2 saat boyunca pişirdimde pişirdim yemeğe oturduk zela geldi ve köftenin tadına bile bakmadı ama mükemmel salatayıda sildi süpürdü, ama pilavımda bugun güzeldi.neyse fer spordan çıkmıştı bizde yemekten kalkıp aşşa inip bir sigra içtik ferin zaten acelesi vardı mükemmel telefonundan 2 şarkı dinledik ve dağıldık.
eve gelince yine bulaşık ezel  meyve suyu derken yorgunluğumuzu üstümüze topladık.zela mustafayı anlatıp durdu hala anlatıyor ankesörden bahsediyor artık bütün ankesörlerin numaralarını biliyormuş eminönü sağ hosta ön falan diye ayırt edebiliyormuş.tebrik ettim valla.mustafa bir alışma evresi yaşıyormuş buluşmalarında hani şey gibi mesela küçükken annenin arkadaşlarının çocuklarıyla falan günlerde toplantılarda karşılaşırsın, ama ilk başta kimse annesinin yanından ayrılmaz sonra kaynaşma yaşanır ve gün sonunda hepbirağızdan 10 dakka daha 5 dakka daha diyip mutlaka ayrılırken ağlanırya öyle.mustafada bu sendromu yaşıyormuş sürekli.ama nasıl geçer bilemedim vallahi.
şimdilik bu kadar bılok devam edemiyeceğim.
hoşçakal kaptan.

elif

23 Kasım 2009 Pazartesi


acaba bu kız şimdi napıyordur diye merak ettim.uyuyordur.cinci aralığının korkusu üzerinde yaşanmış onca hikaye gerisinde atlas yorganının altında uyuyordur.belkide şimdi çorapları farklı farklıdır.

farketmez.

22 Kasım 2009 Pazar

timur hoca hastaymış bılok.üzüldüm,ders olmuyacak diye ne kadar içten içe sevinsemde aslında düşününce kendisi benim sevdiğim hocalardan birisi oluvermiş ve gerçekten iptal olmasın hiç istemediğim bir ders.ödevlerni yapmamıştım düşün ama yinede iptal olsun istemezdim heralde,gerçi yarın elimdeki fıtık benzeri şey için hastane köşelerinde günümü geçirecek olsamda neyse timur hocaya geçmiş olsun diyorum.
sana 2 3 gündür neden yazmıyorum biliyor musun,bende bilmiyorum hep bir bahanem var ama,dün bjk fb maçı vardı tam anlamyla süperdi doğuş nevzat berkcan neco oğuz beraber izledik ve ben sonra bedrik kafayı bulmuş beşiktaşımın 3 golüne dayanamamış diye maçtan sonra ortamı terk etmek zorunda kaldım,neyse kısmet değilmiş diyelim.
dün fer yeni telefonuna kavuştu,hatta aileleri için tarihe geçecek tarzda bir gün oldu,kendi tabiriyle eve teknoloji üssü kurmuşlar =} evet yeni tvleride var,renkli :P
neyse bılok cuma fosil vardı,volkan vardı,cumartesi ananeme gittim,araziye gitmedim uyudum ama bilsem böylesine güzel geçecek hasan emre göksel zeynep falan filan gidicek,yine gtmezdim.yalan söylüyorum belki granit için giderdim ama gitmedim iyide yaptım.aynı günün devamında canselin metroda graniti görmesi herhangi bir şeye işaret olamaz evet.sonuçta bılok"azdan az,çoktan çok gider"
neyse oldukça kısa geçerek gün tamamlaması yapıyorum.bugun spora gittik ferin telefonu inceledim,emo bizi baya güldürdü,kendiside baba bir bjk taraftarı olduğu için neşesi yerinde yüzü gülüyordu.anlattıkça anlattı,sonra beraber o kız seni sevmesede farketmez o kız sana bakmasada farketmez adlı çarşının bestesini söyledik salonda ferde bize katıldı taylan ise masaya vurarak tempo tuttu anca bunu yapabiliyormuş ayrıca fer neyi farkettim biliyormusun taylan saçının önüne jöle sürmeyemi başladı ne yaptı bir haylaz tipi geldi herife.neyse biz sloganlarımıza devam ederken cenk geldi kendisi bir fener taraftarı olduğu için gözleri doldu ama sonra anladık ki sadece fener yüzünden değil tezahuratımızın içinde geçen"dün gece bekledim seni evinin önünde görmek istedim seni son bir kere vedalaşıp gidecektim askere..." bölümüne denk gelmişti,evet cenke kal gelmişti.neyse emo taylan falan gittiler yanına bende sustum artık devam etmiyim dedim bir amino asit hazılardılar cenke 4.5 ytl =} ii geldi sonra sporuna başladı.küt olsun ev hanımı olsun hatta muammerin kızı sümeyra olsun spor yapıyorlardı,ev ahalisini toplamış gelmiş olan bir adam vardı kendisi sor yapıo ama yanındada 3 kişi taşıyordu.sipin abisi sandığımız bir adam muabbete gelmişti ve benç piresin sehpasında muabbetine devam etti çok kalabalıktı.
neyse sipor bitince ev hanımı ile odada karşılaştık okuldaki gerizekalı çocuklardan bahsetti bitanesinin mastürbasyon sorunu var dedi ilk olarak afallamış halde pört gözlerle kendisine döndüm kendisi bunu çok doğal birşey olarak söyldi hatta sonra açıklamasınıda yaptı bende demek bu anlamada geliyormuş diye bişey çaktırmadık ama şimdi vikipedidende baktım bildimiz anlam dışında bir anlamı yok.bence ev hanımı kelimeyi karıştırdı ama oda çaktırmadı.ayrıca küt yarma ve yaşlı adam muabbet ederlerken arda domuz gribi dedi küt,adamda bağra bağıra saba tümere çaka çaka domuz gribide olmuştur dedi,yarmada saba tümer değil sinem kobal diye düzeltti kütte biz senn kime çaktığını sorguluyormuyuz özel hayata girilmez dedi,sonunda jeyms ve kendisine topun geliceğini bildiğinden sanırım.
neyse bılok eve gelip çamaşır bulaşık yemek süpürme derken günü bitirdik.elim çok acıyor bilesin.
bugunluj bu kadarla noktalıyorum.dikkat et.
hoşçakal.

oasys

19 Kasım 2009 Perşembe

galiba grip banada bulaşıyor.olabilir mi,neden olmasın,hayırlısı olsun.
bugunmecidiyeköydeki topuz ile kısa sarı saçın kavgasıyla başlayan günümüz özg cerrah ve benle devam etti,mecdiyeden direk taksime geçilip metorunun olur olmadık bir yerinden istiklale vardık,bugun alınması şart lensler vardı,istiklalde ki optikler fiyatı 80den açtı yuh dedik atlas terkos derken mecidiyeye dönelim dedik,cerrah bugun timbır alıcaktı dedikti tophaneye gidelim ordan bakalım ara sokaklardan aşşağılara inerken birkaç fotoraf çekip tophaneye ulaştık,hatta bunu özgeye belirten bir çocuk oldu burası tophane dedi bir yandan tavlada dübeş atmışken.cerrahın rengi yoktu timbırcıda,kaçak olarak binilen tramvay ile eminönüne geldik,olur olmadık dükkanlara girdik çıktık ve sonunda süper ii bahçelievlerli zümrütlerle tanıştık,55 lira olmanın verdiği mutluluğun yanı sıra adamlar ve süslü kızın ilgisi muabbetleri çok hoştu.uzun süren numarayı kaç alalım sesli düşüncelerimizden sonra 2.5 te karar kıldık.özgenin lensi bir çırpıda takmasıyla herkes onu alkışladı,şaşırdık afalladık sevindik.lensleriyle yeni bir hayata başlayan özge artık titanyum çerçevesinden uzaktı.yollarımızı eminönü tramvayında ayırdık,ben üsküdar vapuruna onlarda cevizlibağa doğru yola çıktı.üsküdardan direk salona geçtim fer sporu bitirmiş eve gitmişti.salon kalabalıktı en önemlisi cenk vardı.7.15te salonu terk etmem gerekiyordu özsütte c&a dan tuğba ve gönülle buluşcaktık,aceleyle yaptım sporu,wamp kankam yanağıımdan makas alarak sevdi beni =} açlarda geldi,ben bitirdim tomurcuk geldi şort giymişti güzel olmuştu.odada karşılaştık dedmki okuldanmı geliosun hem okuyomuş hemde 2 günü boşmuş çalışıyomuş,istanbul ünide işletme okuyorum diyince oha avcılarmı dedim beyazıttaymış,bizim kampüsü biliyomuş ama eski manitası inşaat mühendisliğindeymiş gelip gidiyormuş baya,2.sınıfmış alttan dersi bitane varmış ama vizesi baya ii geçmiş kurtarrım dedi,89lumuş bende 7li gibisin dedim,oda bana sende daha ufak gözüküyorsun dedi =} geçen benim elimde çizim falan görmüş iktisad grafiklerine benzetmiş 1.sınıf sanmış beni =} baya muabbet ettik adı "hariç" herşeyi öğrendim bidakinde adınıda öğrenirim sonra çıktım salondan kızların yanına gittim ikiside gelmişti özlemişim valla bol bol mağzayı anlattılar bana beyaz çikolatalı mokayı onlar,fındıklı fiiltre kahveyi ben içtim.sonra kalktık,eve geldim ve şuan da kötüyüm hasta olacak gibiyim bugunku kötü performansım tamemen bundan.
o yzden ballı limonlu su içerek seni bitiriyorum.
hoşçakal.

çenek.

bugun.
erken çıkışlarımdan birini gerçekleştirerek başladım güne,giz ilklerinden birini yapıp metrobüs durağında bekliyordu beni.gran pavesi adlı favori bisküviyi unuttuğum için pişmandım ama geri dönemezdim saat 6.59 olmuş geç kalmıştı,yanımda hp fotoraf makinası vardı ve görüntülediğim ilk kare,yoğun ve sisli istanbul,acıbadem metrobüs durağından.tıpkı şöyle soldaki gibiydi sağdaki gibi de insnlar vardı ve orda ben bekleyen giz vardı.
metrobüse zorda olsa bindik,z.kuyudada zorda olsa bir çift ters koltukta bulduk kendimizi.gizin bize bir süprizi vardı ve artık onu verme zamanıydı,merakle bekliyor dehşet saçan gözlerle yanımızda ayakta duran "madeks" bereli adama bakışlar atıyordum. madeks bizi etkilemişti,sanırım anlamını bilemediğimizden ötürüydü. neyse giz sonunda süprizi çıkardı ortaya. resmimi çizmişti resmen. cerrahında aynı şekilde.şoklara girdim gözüm doldu nasıl ya falan dedim,afalladım.ilk bakışta beni ne kadar çemçük çizdiğini farkedemedim =} sonradan anladım.ama gerçekten güzel çizmişti söylücek söz bulamadım.yaklaşık cennet mah civarındayken 3 genç liseli bindi,2 oğlan bir kız vardı.bariz bir biçimde kızın barzo tipten hoşlandığı belliydi,barzo tip ise sanki yol zamanında kızdan hoşlanıyor gibiydi.diğer çocuk ise kesinlikle küçükken almanyayı görmüş havasındaydı,babanesi dedesi orda işçi gibiydi,matea kezman havası vardı ve diğerlerinin ilişkilerini onaylar gibi dinliyordu.
neyse 400 a ya kıvrak merdiven geçişleri sayesinde yetiştik orta kapıdan bindik,bir durak sonra inecektik akbil uzatıcaktık geri dönermi dönmez mi dehşetini yaşıyorduk ama hızlı bir biçimde geri döndü, o anda taa en arkadan gelen bir sesle irkildik"şunu gönderirmisinizz" tanıdık çikti.en arkadan akbili uzatmıştı,oda korkuluydu göz göze geldik,endişesini anladım merak etme dedim akbil dönerken aldım onun akbili cebe attım.
cerrah bizi girişte bekliyordu,kendisi cıbıl bacaklarla aramıza renk katmıştı bugun,giz onunda resmini verince oda şok oldu,özellikler crrahın gözleri ile baya uğraşılmıştı her bir kirpiği tek tek tek ayrı ayrı ve cm cm çizlmişti,cerrah ağladı zor susturduk hayatımdaki en güzel hediye falan dedi,tamam dedik sakin ol yapma ,hayır dedi olamaz böyle bir hediye dedi ağladı giz para çekerken zor yatıştırdık,çorabın kaçıcak dedik sustu =} neyse hüseyn hoca hastaymış,nurullah hoca geldi işledi,resimleri gösterdik falan filan neyse ders bitti haritaya girdik o bitti kenarda bekleyn elifin yanına gittik,ne bekliyosun dedik yakup hocayı bekliyormuş dün baraj dersinde sunum yapmış,özge onu anlatıyordu süleymanın karşısında bir hareketleri var derken pat die genel jeoloji katından süleyman hoca çıktı direk dönüp baktı,kesinlikle duymuştu ama çaktırmamıştı.şimdide özge ağlamaya başlamıştı,herkes dört bir koldan tutuyor yapma duymadı diye özgeyi kandırmaya çalışıyor, mendil falan yetiştiriyoduk, en sonunda süleyman hoca tekrar geldi ve noldu dedi, tansiyonu yükseldi dedik,hemen getirin dedi ,hocanın odasına götürdük kolonya falan verdi hoca o an anladıkki hoca da bişey yoktu kızgınlık bakımından.özge özür dilemeye girişecekken haydi hocam biz gidelim deyip odayı terkettik,o sırada kapıdada little caeser's pizza man ile karşılaştık bz çıktık o girdi =}
neyse yemekhaneye gitme kararını almamızdaki en büyük etken karnabahardı,canım okulumun 5 para almayan güzide yemekhanesinde bugun karnabahar vardı,güle oynaya gittik 500 lira verdik aldık tabldotlarımızı afiyetle yedik.
menza önünde oturmuş derse girmeyelimde napalım napalım derken cevahir kararı aldık,yola koyulduk.metrobüse binmemizle camları silip kafaları dayayıp uyumamız bir oldu.4lü koltuklarda ben ter,karşımdada gizle cer oturuodular.uyku öyle tatlıydiki çalan telefonuma bile aldırış etmedim.fer mesaj atmış gidişata puan vermesse statikten g.te geldiğini belirtmişti halbuki.neyse edirnekapı civarında refleksel olarak uyandım ama devam edicek olmanın hazzı ile dayadım kafayı geri o sırada cerle gizin uyuma şeklni farkettm ve haberleri hala yoktur,foto çektim öyle uyumaya devam ettim.o fotoda şu
bu fotoya bilerek ilgi çekmek istedim,günün fotoğrafı olabilir çünkü.neyse sonra kafayı koyduğum gibi devam ettim uyumaya ,zorla mecdiyeköyde uyandırdılar zorla indirdiler.cevahirde bi bo yoktu doğrusu bılok almanlar telefon açmışlardı gelicez diye ama ingilizlerle bir olup bizi satışa uğrattılar.işi alamadık anlıyacağın.onun yerine kahve dünyasında biz bize oturduk bizde.10 yıl sonrasından bahsettik pepito kılaptan bahsettik,tunalıda gezinriken 360 derece dönermiyiz dedik,merak ettik,evlilik oldu mevzu nişan olmadı....
sonra kalktık metrobüse binerek cerrahla ayrıldık,köprü durağında olur olmadık el hareketlerimle bizim metrobüse dahil olan ferle acıbademde indik,gizi yanlız bıraktık.3b gördük koştuk baktık koşmaya gerek yok yürüdük.binmemizle inmemiz bir oldu,salona giriş yaptık.fer uzun zamandır gelmiyor heyecanla bugunki olayları bekliyordu,ama bılok salon belki de hayatının en boş günlerinden birini yaşadı ve çok az insan geldi.ama ne apartbar ne merabalar yoktu.bu arada ben jeymsin kime benzediğini de buldum ayferle oğuzun oğlu berkin tıpatıp aynısı yani berkin fotosunu fere atınca o da oha küt jeymsten doğursa bu kadar benzer diyecektir eminim.iğrenç müzikleri değiştirirken karakurunun verdiği tepkiye şaşırdım,pal stationu bulmuşken geri cdyi açtım,arapçamsı şarkıda kendisi dans etti izledik.spor bitince ıhlamurun ordan mekanlara girişimizi yaptık,yolda gördüğümüz media markt şeyini alalım mı almayalım mı dedik ve almadık ve belki de bu ferlerin gelecek 10 yıl için aynı televizyonla idare etmeleri anlamına geliyordu ama biz bunu yaşayıp göreceğiz.elden birşey gelmez.habibenin karikatürü ile tanıştım ve eve geldim.yarın vizesi ödevi falanı filanı olan fere başarı diledim fakat bu sırada küçük hp makinamla feri çekmeyi unuttum.şu an radyoda çalan şarkı ise özcan denizden"yok bir sitemim hayatta herşey kısmet" ferin hoşuna gidebilecek bir tesadüf diye düşünmekteyim gerçi onun bugunkü şarkısı bunca yıl herkesten kaçtın en sonunda buldun sandın dı ama neyse.
bugunu bu şekilde bitirdim diyelim bılok.aslında bitirmedim ama biz öyle diyelim.
cumartesi arazi varmış aşırı mutluyum.
hoşçakal.

nevanda.

18 Kasım 2009 Çarşamba

bılok naber.
bir zılgıtla başlayan günümüz salı pazarı gezmesiyle devam etti.hiçgüzel birşey yoktu buna rağmen bir cevher mineralli,kimberlit bacalarında oluşmuş elmaslı tişörtü oldu cerrahın.bense mükemmel bir parfümle pazarı noktalandırdım diyebilirim.dönerken cerenin engelli çocuktan korkarak önünden geçmesi içimde bir yara oluşturdu şu andada kabuk bağlıyor bılok.çocuk mendil satıyor tekerlekli arabasında  ama konuşamdığından garip sesler çıkarıyordu cer önünden koşarak geçti sonra merak ettiği konu ise biri fiyat sorsa nasıl cevap verebildiğiydi.aslında korkmak demiyelim acımak istemediğinden görme süresini en aza indirmeye çalıştı.
neyse opitmuma gittik,bu defa komik sesli bir kasiyer yada pos makinası yoktu normal iki dalyan vardı kasada güllüyü önerdiler.cerrah bu fırsatı kaçırmadı.midesine giremedi ama gözüne girdi kayseri mutfağı.
cans gelip kot aldı.matara aldık.artık tr jeo dersini takip ederken havamıza hava katacağız anlıycağın.cer maça yetişmek üzere gitti kendisi stopper olarak takımın vazgeçilmezi.bende spora gittim bende sporun vazgeçilmez twisterıyım yani.ferin yokluğunda salonu boş bırakmaya gelmemeli bılok.wamp beni 18 yaşında sandı sonra benle yaşıt kızı olduğunu anlayınca bende seni 18 sanodum dedim.sinoplar kavgaya tutuşmuş sa baş youk halde geldiler ortama.merabalarsa muabbat açmak için ah bacağım tepkisini verdi.yarmanın ise mausu bozulmuş bılok,manuel olarak kullanıomuş hard diski.spordan sonra ferle buluştuk ara verdi statike ıslak dia poşetlerin yarı kuru tarafları üzerinde oturduk,uzun zaman olmuş dedikodu birikmişti,paylaştık.allahtan yarın salona renk katmaya hazırmış.bekliyoruz.bizi salonda değişik günler bekliyor bılok.
açıkcası sana bugun daha uzun birşeyler yazamıyacam bitircem ama belki bir hikaye yaratırım sende kucağımda büyürsün
hoşçakal.

ka~bonat.

16 Kasım 2009 Pazartesi

merhaba bılok.
bugun hiç yazasım yok aslında.yani biraz yazsam açılırım kendime gelirim ümidiyle başlıyorum sana.
sabah salona uğradım torbamı bıraktım,emo dediki aynı satanist gibi çıkmışsın resimde dedi,hayırdır dedim meğersem feys buktaki fotodan bahsediormuş,babamı kabul etmiş cansla olan fotomuzu sölüormuş yok dedim aga saçmalama çocuk gibiyim orda aynı satanistsin dedi,üstelemedim okula gidiyorum gençler dedim ayrıldım ortamdan.
neyse cennet modaya uğradık hiç bir şey yoktu,okula geldik.bılok bugun metrobüsün aylıktan 2 kontür yediğine,normal öğrenci insanından 1 ytl bastığına gözlerimle şahit oldum ve kınadım.esnafı kınadım,devleti kınadım,belediyeyi kınadım.pardon esnafı neden kınıyorsun diyebilirsin.eğer biri birşey yüzünden kınanıyorsan bilki diğerinin bir bildii vardr.
okulda bir kahve içerekten nurişe gittik,baya muabbetik ettik,kpss dedi durdu.bde kayısılar 15 25 haziranda geliyormuş onları öğredik.sonra tr jeolojisi adlı dersimiz için ön sıradaki yerimizi aldık,hocanın derste vizeleri okuyacak olmasıyla irkilen milleti yatıştırdım.hoca geldi okuycam dedi dedim hoca olmadı sınavda süre yetmedi çirkeflik yaptım resmen ama hakkımıda savundum yetiştiremedik falan dedim.neyse birdaha yapmam özür dilerim dedikten sonra okumaya başladı,cerenin 83 aldığını duyunca şaşırmış ve afallamıştık,ceren aptala bağlamış na nanasıl olur falan dio bende göz kırparaktan çaktırma diyordum=} hoca benim adımı söyledi benim dedim,hoca sen bir kahramansın dedi ve 90 dedi gülmeye başladık cerenle ardından tüm sınıf güldü.çirkefliğin bu kadarı olabilir gibisinden bakışları üzerimde hissettim.en yüksek notu duygu memet ve olgunla paylaşırken neler hissettiğimi hatırlamıyorum ama cerenle hala gülüyorduk.evet bılok ben bir kahramandım.özge cerene sinirleniyor,sen insan değilmisin şarkısını notalarıyla söylüyordu.
sonra çıkıp yarım nagıt yeyip metrobüse olan yolculuğumuza başladık sipsiyi gördüm.sery menzada ayrıldı,biz özge cer ben metrobüse atladık,özgede yapılacak olan maj değişikliğinden konuştuk ve saçların kesilmesine oy birliği ile karar verdik =} onlar incirlide indi,bense herzamanki gibi.
spora geldiğimde sinops,öğretmenle kankası,ferin apartman barış,ve bir kadın daha vardı.apart barışla yanyana yürüdük ama buna rağmen kolay gelsinden başka laf etmedik baya çenesi düşük kendisi.zaman ilerledikçe kara kuru olsun,merhablar olsun ve aç olsun salona geldiler.sonra sip geldi,fer in yokluğunu fırsat bilip yine şort giymişti,jeyms de tıraş olmuştu,kütle beraber girdiler salona artık gizlemiyorlar ilişkilerini.bugun öğrendiğim bir şey var bılok ahatta iki şey var sip in adı cihan mış.oysa ben rüyamda neyse neyse.kara kurunun adıda görkem.hiç olmadı.ya biz bu isim olayından anlamıyoruz yada ana babalar isim koymayı beceremiyorlar.ufak sinopun doğum günüymüş bugun 28 oluyormuş.büyük sinoplada birebir isimsel tanıştık.merabalarla bençpires makinesinde muabbete başladık,kendisi bunların koşmaktan daha çok yorduğunu söyledi güldüm kelebek desen tamam yani dedim ay ay ay o hele dedi.neyse bayadır yoksunuz dedim iş güç yoğun baya dedi,feri sordu sınavları var perşmeb bitcek dedim.seninkiler nasıl geçti dedi kahramanlık hikayemi anlattım baya sevindi düşün yani diğerlerinin durmunu hala mütevazılık yapıyosun falan dedi,yüksek lisansdan bahsettik sen yaptınmı dedim yok dedi ee askerlik dedim onu yaptık dedi sen dedi gülerek askerliği kasdederek benm askere gidesim yok o yüzden yüksek yapcam dedim =} neyse baya baya konuştuk hatırlamıyorum kpss dedi oda, vatandaşlık dedim amma büyütüyorsun dedi.neyse sonra ev hanmı geldi.bu arada bılok "aç"larda kendi içinde ikiye ayrılıyorlarmış bugun gördüm.birde açın taylana dediği birşey var bacakları için özzel program istedi kotlara giremeyince sinir oluyormuş uzun ince bacak istiyormuş,o an kendimi tutamadım ve kahkaha attım bana baktılar tvdeki vidyoya gülüo modu yarattım.ulan ayı günde minumum 14 yumurta 1.5 kg et 6 ekmek 5 lt süt 800gr peynir 700gr pilav v.s tüketiyorsun ve hala uzun ince bacakmı isitoyorsun yani.hayret birşeysin.hayret.
neyse uzatmıyorum herkes birşeyi ister ama bir kişi alır yani =} ben siporu bitirmiş soyunma odasına girmiştim.o sırada fer hatırlıcaktır karakurunun takma saçlı kızına yarma tıklarken,emoda şuna tıklıcak dediğimiz kadın vardı odada birde ablası olduğunu sonradan öğrendiğim kadın.ben girdim hemen tişörtümü değiştirdim eşyaları topluyordum,bir baktım bunlar soyunmaya başladılar ama bılok öyle böyle değil.kadın sütyenini çıkarttı şok oldum,afalladım çaktırmamaya çalıştım,ayakkabımı koltuğun altından alırken meme ucuyla burun buruna gelmiş olsamda doğal bişey gibiymiş gibi durmaya çalıştım ama olmadı.kadını anlayamadım.altına eşofmanını giymiş ama hala üzerine bir sütyen giyememişti.en sonunda utandım bılok,ortamı terk etmeye karar verdim o sırada ayyakabılarını giyior ama hala bir takke bulamamış halde işlemi gerçekleştiriyordu.sanırım o halde başladı siporada.inan o şaşkınlığımdan sonra öyle çıksa şaşırmazdım.neyse allah sonunu hayır etsin der susarım.
sonrasında birşey yok bılok bugunun.o yüzden sonlandırıyorum seni.
evet bılok kahramanım unutma.

turnusol.

canım selam.
bir insan geç yatarsa geç kalkar sözü varya yalan.isterse erkende kalkabilir çok ciddiyim.ha bugun neden ozmn 2de kalktın diyecek olursan benimki rahatlıktan.bu yüzden spora gidememiş olabilirim ama pişman değilim.yarın babalar gibi gideceğim bikaus.bu yüzden sanırım sabahleyin okula giderkene eşya bırakmam gerekebilir.bırakırız yarmayı sabahtanda görmüş olur bir de güne öyle başlamayı deneriz napalım yani bılok.
bugun annemle pazar sokağındaki pazara giderekten karnabahar alıp beni sevindirecektik ama serpil hanım teyze geldi,o gidince de benim gidesim kalmadı diye gidemedik.anneme zorla katı meyve sıkacağını çıkarttırdım.ne güzel aletimiz var kadın saklamış ya. ne bulduysam sıktım bılok.yeşil elma kırmızı elma, mandalina, muz dan oluşan bir meyve suyu yaptım ve arjantin bardakta içtim.çok havalıydım.çokda süperdi.yeşil elma suyunun tadı varya mükemmel diyebilirim.ne bulursam atıyorum içine.yarınki karışımımda havuş salatalık elmadan oluşmasını düşünüyorum ama anneme sölemedim söylesem salatalık olmaz diyecek.halbu ki nerden biliyorsun hiç ömrü hayatında denedinmi ki.gizli saklı meyve suyuda sıkmak varmış hayatta diyip devam edicem yaşantıma.
neyse babam gelince zorladım optmuma gittik.kış gelince konvers giyilmez oluyor bılok bir kalın ayakkabıya ihtiyaç duyuyorum bu soğuk havalarda.bir çizme ile bu açığı kapattık diyebilirim ve benim naylon çizmeleri saymazsak ilk defa spor ayakkabı dışında bi ayakkabım oluyor uzun zamandan sonra ilginç bir duyguymuş,kimseye tavsiye etmiyorum.ya bunları giymessem diye bir pskoloji kaplıyor bünyeyi,üzülüyorsun sonunda giyiyor musun bilemedim.zamanla bunuda görecez.bir şapka almışım ki bılok çok sevdim,baya bişeler topladık annemle babam bu sırada ağzmıza sıçıyor biz onu takmadan devam ediyorduk.adamı çok beklettik haklı ama napalım yani.neyse çıkarken migrosa girdik ve sonun bir karnabahara kavuşmanın mutluluğunu yaşadım.o kadar seviyorum ki karnbaharı yani anlatamam.hergün olsun yerim her çeşidini yerim çiy yerim yemekte yerim haşlanmış yerim fark etmez karnabahar candır.kesinlikle. bi kere şu tpine bak ya biblosu olsa heryere alır koyardım canım benim ya.
neyse pez aldım migrostan.gugıla pez yazdım bılok pez müzesi varmış ya gezesim geldi bununla beraber benmde 3 tane pez kutum oldu 2si kafalı buda kadınlı.bu pez klassik.
neyse sonra eve geldik timurt ödev vermişti yarına onun yapılması lazımdı.vakit öldürdüm biraz. halam şerife dubaiden ufak bir fotoraf makinesi getirmiş onunla uğraştım kurcaladım falan filan.bir bacardi getirmiş bılok 100lükkk.allah yaa içilir cansele mesaj attım hemen =} hayırlısı olsun derim.
özgeyle sezen dinleme zamanı ilan ettik belli bir saat dilimini,onun için sızı benim içinse içime sinmiyor önemli şarkılar oldu.yarası olan gocunuyor evet bılok =} ama herhangi bir yarayı kabullenmiş değiliz.giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir yani.
ne bir granit ne bir cbr bizim için önemli olamazdı.insanlar hala sosis kenar pizzaları yemeye devam etsinler alt kattaki asistanlarada versinler dedim içimden.neyse bılok bunları  uzatmak istemiyorum =}
işte bılok sana bugunden yazacaklarım böyle şeyler yazdığım makalenin öz kısmından bir kesit ekleyip sonlandırıyor,3 gündür kendini eve kapatıp ders çalışan fere başarı diliyorum.
"gümüşhane kelkit,kırmızıysa asit,bende oluyor git-git"
haydi bılok ben kaçar kaz tüyü reflü yastığında fazla horlama sakın.
hoşçakal.

nakil.

14 Kasım 2009 Cumartesi

selam bılok.
dün yazamamış olabilirim ama sınavlarım bitti mutluyum huzurluyum evde oturasım yok doğrusu.
bugun sana neyden bahsetcem biliyormusun üsküdar minübüsünde en önde oturuyordum,6 7 ay önce yıktıkları yer varya hani çarşı girişi akbankın orda onun orda bi telekom yada işte telefon aramaları için bir yer var bildin mi.onun camında "hac kart geldi" yazıyordu.nedendir bilmem garibime gitti.şimdi hac kart nedir bir bakayım dedim şeytan taşlamanın hemen karşısına bir ankesör koymuşlar ordan heryeri arayabiliyormuşsun üstelik sevaba giriyormuşsun.hayır anlamadığım şey şu nie adam üsküdardan hac kart alsın hac dan alır abi.sen burdan hac kart alsan,haccı arasan şeytanın karşısındaki ankesör çalsa senin hacının açacağı ne malum.
neyse dün sabah noldunun anlatayım.geçenlerde markafoni adlı sitede beğendiğim levi's saati sana yazmışmıdım hatırlamıyorum ama birçok kişiye bundan bahsedip annem plastik saat almamı istemediğinden almadığımı anlattım.cansel benim böyle bir saat beğendiğimden haberdar bile değildi ve dün sabah uyandığımda o saat benim masamın üzerinde duruyordu.gece internetten tekrardan bakmıştım işte nerde bulurum istanbulda diye sabah masamdaydı bılok.şok oldum böyle birşey insanın başına nasıl gelir diye düşündüm canseli uyandırdım kalk dedim nerden geldi bu dedim al senin olsun dedi iyide biliyomusun beğenmiştim ben bunu dedim oda bir şaşırdı afalladı sonuçta canselin arkadaşı ezgiye bunu doğum gününde getirmişler ezgide hayatta takmam diyip cansele vermiş oda bana getirmiş.insanın başına böylesi bir tesadüf gelince kadermi tesadüfmü sorusuna nasıl olurda tesadüf demez bılok sorarım sana.
dün gece güzeldi nedenini sorma sana anlatamam ama sınavlar bitmişti 2 tek atılırdı yani.bir huysuz ve tatlı kadın şarkısı geldi aklıma bigün doğuşla ada bara gitmiştik ozamanlar ceren falan bebek daha ;} artık fasıl adamları son şarkıları çalıyor 2 masa kalmış biri biz.kağıda yazdık huysuz ve tatlı yı çalın abi dedik,adam öyle bir çalmıştı ki bılok inanamazsın o anda mekanda rahmetli zeki müren olsa şarkı bitiminde söyleyen kör adamı kel kafasının altındaki alnından öperdi inan.neyse o günler güzeldi tekrarlansın isterim.
dün sporda baya baya ortam yapmış halde bulunuyorduk.fer ali ve ferin apartmandan barış vardı.kendisi salona yeni giriş yapmış akademi sınavlarına girmeyi planlayan bir dazlak.alisak da uzun bir aradan sonra aramıza katılmış bizi mutlu etmiş,çıkışımızı beklemiş ve hepberaber çıkıp yürümemizi sağlamış bir abidedir.dün sinoplularla kankalık derecemi baya baya ilerlettim.büyük gidip güzel kaşa demişki sen kaşları mı alıyorsun,cevapını duy bılok epilasyon yaptırmış hem de iğneli hemde annesinin zoruyla=} nedense kendi yorumumu buna katmak istemedim..sonra bana rujumun markasını sordu ordan girdik ojeden çıktı abla kardeş üzerime geldiler kıskanıyorlar galba beni anlayamadım gitti =} bu arada fere demedikleri kalmadı da susuyorum söylemiyorum kalbi kırılmasın diyerekten.;} ayrıca bayadır teşrif etmeyen benkır gelmişti,biz kendisini çöpe girmiş sanıp üzülüyorduk halbuki.
bugun tek başıma beşiktaşa geçtim pazar vardı onu dolaştım.pazardı bi tokacı vardı ve son zamanlar çok moda olan duvar yapışkanlarından satıyordu.herşey bir milyon stikırlar 2 liraydı.çocuğun stikır diyememesiyle dalga geçmiycem,sitikır a dilin dönmüyorsa yapıştırma de yapışkan de poster de yani sitirınk nedir genç.bilmemek değil öğrenmemek ayıp sonuçta.neyse çocuğun üstüne fazla gitmiyorum sonuçta o sitirınk öğrenmiş olabilir, onun doğrusu bu olablir,o modellerin adı sitirınk olabilir.kendisinden özür dilerim.
sonra babaneme gittim bılok kendisi uykudan uyandı ve beni tanımadı 5 sn boyunca suratıma baktı saate baktı şerife sanmış meğersem beni dubaiden nasıl olurda hemen gelir diye düşünmüş sonra ben olduğumu anlayınca baya afalladı.babanem emelin kardeşinin kızı bilgehandan bahsetti durdu kaç senedir dersanaeye gidiyormuşta kazanamıyormuşta falan filan geç olmuş diyip kalktım saat 6 sularıydı =} kendime bir taç aldım armağan taççı çocuk reklamımız yap dedi hadi len bilbord muyum ben dedim 2 liralık taçı 1.5 a aldım =}.
sonra geldim eve.babamın yeni akvaryumuyla tanıştım,sonra babama mail atmayı öğrettim ve bana attığı maili aynen kopyalıyorum bılok "nazlıcıakgım yeni akvaryum aldım şubalıgı nakıl edersen sevinirim". eski akvaryum patladığından beridir 5 lt lik pet şişe içinde yüzen tek lepistesimizi nakil etmemi istedi.ama hala etmedim bılok.
neyse sonra cansel geldi hadi dedik dışarı çıkalım gidip bir kahve içtik dönerken g.tümüz dondu soğuktan.hava -32 dereceye inmişti resmen koşarak eve girdik.şimdi kendisi içerde kavak yelleri adlı diziyi izlerken bende en sevdiğim ev gereçlerinden biri olan sırt kaşıma aletinin ucundaki parmaklarla sana yazıyorum.o değilde bılok demin gugıla sana görsel eklemek için sırt kaşıma aleti yazdım ekşi sözlükten bişeyler çıktı.şimdi merak ediyorum acaba dünya üzerinde kaç insan gugıla giripte bir sırt kaşıma aleti yazayım bakalım bişey çıkacak mı demiştir.yada amacı ne olur bunu yazan insanın.gitti gidiyorda sırt kaşıma aleti satılıyor bılok.gülüyorum artık.fiyatıda 1.90. alete 1.90 verip % bilmem kaçını siteye 6.00 de kargoya verecek bir insan varmıdır ya.evet bencede sırt kaşıma aleti gerçekten büyük bir ihtiyaç bana göre buzdolabı ve lensten sonra ilk 3e girebilecek mucizevi icatlardan birisi olabilir he birde şişe açma aleti var,ama onu geç,yani eski zaman insanları sever bu aleti,yeni nesil daha kuul takılır ne bilim markalı olsa falan alır onun üzerine bir a&f yaz herkes çantasından ucu çıkmış bir sırt kaşıma aletiyle dolaşır ama bu öyle birşey değil be bılok.eski nesil gugıla zor girer birde sırt kaşıma aleti mi yazıcak yok bide gittigidiyordan onu mu alıcak bankaya git havale yap falan(kredi kartı da kullanmadıklarını varsayıyorum) vay canına.eminönünden üsküdara geçince alır bitane motorum önündeki adamlardan.
bu arada o adamlar da bende hep bir merak uyandırıyorlar,hiç abartmıyorum her motora binişimde inmeye yakın acaba bugun ne satan adamlar var diyorum,nedense o adamları görünce bi mutlu oluyorum,gereksizde olsa birşeyler alasım oluyor geçenlerde bir dünya aldım mesela kalemtıraş aynı zamanda.başucumda duruyor =}.bugunde motor inişinde hepsine ayrı ayrı göz gezdirdim her zamanki gibi şal,çaaşır sepeti ve anahtarlık fener satanların dışında çocuklar için üstüne basınca öten terlik satan bir adam vardı.baya tutulmuştu eve boş gitmek istemeyen her ebevyen yavrusunu bu terliklerle sevindirmek istiyor,artık çocuklar çukulata yemesin obez olmasın istiyorlardı.halbuki o terlik öttükçe ötecek sinirler bozulacak en sonunda çocuk gerizekalı olup çıkacaktı...
çok uzattım farkındayım.
böyle bılok.yazılabilecek 2 günlük en iyi bıloğu yazmayı çalıştım sana.elimden gelen bu.elimden gelen bu dedikten sonra ben iki kişiyimde derdim sana ama demiyor bunu uzatmıyor.kapatıyorum.
hoşçakal.

edavat.

12 Kasım 2009 Perşembe

selam bılok.
bugun önemliydi.ananem ameliyat olucaktı ama erken uyanamadığım için ameliyata girişine yetişemedim.ben onun yanına gittiğimde saat 1 30 falandı.bugunde vapura bindim ama eskilerendi.neyse ameliyat baya güzel geçmiş doktorun dediğine göre protez takmışlar 2 gün sonrada yürütmeye başlıycakmışız baya baya sevindim.
saat 2 30 gibi canselle ayrıldık hastaneden.metrobüslen döndük.cans eve ben sipora gittim.gittiğimde fer dışında 2 tanede kadın vardı ve fer geleli 2 saat oluyordu.
bisiklet sürmeye başladım bende,cenk geldi sonra kahve deri cekentiyle.neyse emo bize bazı hikayeler anlattı.3.de mutlaka patlarım geri dönüşüm olmaz falan dedi.birgün rus pazarındaymış beyazıttaki.alet edavat alıcakmış.yan tezgahın sahibide yeşil şalvar beyaz gömlek yeşil takke çember sakallı tam bir müslümanmış.hatta emonun tabiriyle 4 4lük değil 4 8lik miş.
neyse emo aletlere bakarken yan tezgaha bi adam gelmiş demişki hacıcım bana bunları sardın ama ben bunları alamıyacam istersen aç bak kırık falan varmı diye kusura bakma demiş.bizim müslüman o an dua okumaya başlamış ama sesli olarak esnafta ezan okunuyor sanıp mescide gidenler abdest alanlar falan olmuş.neyse emo ve müşteride adama bakıyorlarmış şaşırıp afallamış halde.müslüm duayı bitirip elleriyle yüzüne dokunduktan sonra müşterinin yakasına yapşmış.kravatından tuttuğu gibi havaya çekmiş nasıl olurda almassın sen allahın kulu değilmisin falanmısın filanmısın diye saymışta saymış.adam şaşkınlıktan konuşamıyor emo ise adama müdahale etmek istiyor ama anlayamadığı bir güç ile adamın vücuduna dokunamıyormuş.esnaftan bunun gibi yeşil giyimli müslümler gelmiş hu çekip kafalarını sallamaya başlamışlar aynı takva filmindeki gibi.sonra takkeleri uçmuş kafalarından hemen diplerine düşmüş.emo ne olduğunu anlayamadan ortamdan uzaklaşmaya başlamış.arkasına dönüp bakmaya korkuyor o an başlayan karla karışık yağmura aldırış etmiyormuş.o anda cesaretini toplayıp arkasına dönmüş bakmış ve neredeyse alisamiyen stadını dolduracak kadar insan hu çekip metalika konserinde gibi kafa sallıyorlar.emo adımlarını hızlandırmış ve gördüğü ilk tramvaya atlamış.
orda ne olduğunu asla öğrenememiş bunu anlattığı arkadaşlarıda emyla bağlarını koparmışlar.ancak kapalıçarşı esnafından olan,babamında kankası olan muammer açıklamış doğruları.o adam kendini mesih sanıyor ve insanlarıda buna inandırıyor ve sürekli böle hu çekmelerle falan uraşıyormuş.müşteri ise muhtemelen o günden sonra o stadı dolduran insanların arasına katılmıştır,zamanında o kalabalığın hepsi birer müşteri olarak bu pazara girdi demiş.iyi kurtarmışın paçayı falanda demiş.bizde şaşkınlıktan bişey diyemedik doğrusu.neyse galba cenk askere gidemiyor bılok.uzamış bir sonraki dönem gidebilirmiş.bunu dedikten sonra kendisinin kısmet değilmiş diye tepki vermesi beni son derece güldürdü =}
bu arada dün sip in silahından bahsetmemişim sana nasıl olduda atladım anlamadım.dün sip geldi barın orda durdu ardından emo geldi sip silah verdi griy renkte emoda tık odasına koydu kapıyıda kitledi.
aynı fotodakindendi doğrusu.
sonra içeriden ses falan gelemedi valla.
neyse duvarda ne olduğunu ben ve sinop kardeşler bilemedik.emo ve fer bildi.Atatürk ve inonunun resmiymiş bılok bidaha asla unutmam.
neyse spordan çıkarken feri baya bekledim yine kendisi birde gelip 5.39da salonu terk ederek yeni bir rekora imza atamadı =} o sırada duşta olan cenkide beklemek istediysekte fer canana yetişecek diye acele ettik.bu arada karakuruya fer kafasını uzatarak öpücük atmış oda saol demiş o sırada "aç" salona geldi kendisi beni kesti bende giç kesme asla olmaz ya yumurta ya ben dedim oda yumurtayı seçti.doğrusu bu tercihinden emin olduğum için böle bişey dedim.günde minimum 14 yumurta yiyen bir insan tabiki yumurtadan vazgeçemezdi.
neyse sonra evlere dağıldık erdem sokaktan girerekten.bu sırada merabaları merak ettik bayadır gelmiyor diye.
yarın volkanoloji sınavım var bılok herzamnki gibi çalışmadım.ama pişman değilim,kırgın değilim,kendim seçtim aslında yanlızlığımı der bir şarkı hatırlarım.ferhat göçer söylüyordu sanırım.ferin ve ferhat göçerin isimlerinin aynı oldunu yani adaş olduklarını fark ettiğimde çok şaşırdım yani ikisinide uzun zamandır tanıyordum ,ikisinin adıda hep ferhattı ama nedense aynı olduğunu kabul edemedim bi türlü.bunca zaman geçti hala kabullenmiş değilimdir.mesela ferhat göçerin adı doğuş göçer olsa yemin ederim yadırgamazdım.işte bılok bu 3lünün sanada bazı fotoraflarını yansıtıyorum sen ver kararını.
ve bılok bugununde sonuna geldik kendine dikkat et.
hoşçakal.
(buarada sip in silahının görselini eklerken birden bire herşey gitti ve yazımıda sonlardırmıştım ağlamak üzereydim kayıt olmadı sandım ama teşekkürler bılok.)

anorak.

11 Kasım 2009 Çarşamba

selam bılok.
güne 6.30 sularında ve kapkaranlık yağmurlu bir havayla başladık.insan böle bir güne uyanmış sınavına hiç çalışmamış hala deli gibi uykusu olunca ne giyeceğinide bilemiyor doğrusu.dolaba baktım ve yapmur geçirmicek olan eşoftman altı ve kapşonlumu geçiriverdim.
metrobüs güzeldi derken giz ile z.kuyudan aktarmamızı yapıp oturduğumuz ve ders çalışmaya o anda başladığımız araç edirnekapıda tamamen bozuldu ve bizi indirdi.edirnekapıdaki 3 milyon kişi arasına 3.000.001 ve 3.000.002. kişiler olarak kulvardaki yerlerimizi aldık.yaklaşık 10 dakikalık gecikme sonucunda zor da olsa kapıdan sıkışarak yeni bir metrobse bindik.buna hiç hazır değildik ama elimizden birşey gelmiyordu.sefaköy civarında yer bulabildik poplarımıza ve derse başladık.
okula geldik arkadan gizi tanıyıp beni bir çocuk sanan cer öz ve sinemle sınıftaki yerimizi aldık bu arada sinem merdivende takılıp yeri boyladı allahtan kime görmedi.metrobüstede düşmüş ordada ceren kurtarmış =}
sınava granit geldi kendisini dün bülentede benzettikten sonra bugun ona bakışlarım hiçte hoş değildi açıkcası.millet son dakikalarda sınava çalışırken ben adamı izledim kilo vermiş olmasına rağmen var olan göbeği aslında çok tatlı duruyordu töbe töbe.
neyse sınav en sevdiğim tarzda ama 4 yıllık üniversite hayatım boyunca ilk defa başıma gelen bir şekilde 4 sorudan 3ünün cevapını ister durumdaydı.sınavda yine mahirin yanıma düşmesi komikti.
sınavı atlattık kopilere gittik falan filan.
sonra ananeme gittim vizit anına denk gelmişim teyzem dışardaydı doktorlar kimseyi istemiyordu yanında hastanın,bitince girdik,yarın ameliyat olcağını öğrendim,hayırlısı olsun dedim.
sonra saat 4 civarı oradanda ayrıldım.1645 üsküdar vapuruna 16.44te bindim yine yeni vapurdu en arkasına geçtim teyzem hastanede bisürü bayat ekmek vermişti martılara at diye onları attım yanımda oturan adının %90 hasan olduğunu düşündüğüm amcayla(alttasolda) biraz muabbet ettim.hava o kadar güzel ve istanbul öyle bir güzel gözüküyorduki ara sıra vapurla dönme kararı aldım mutlu oldum açıkcası.sonra inip minübüse bindim.tansaşın ordaydım fer acı haberi verdi cenk ve gayrimeşru çocuğu şu an spordan ayrılıyorlar dedi kısmet demekten başka birşey diyemedim.halbuki biz bugun kantinde özgeyle biraz az fotoraf çekseydik o son sigarayı içmeseydim hastaneye giderken kaçırdığım tramvaya binseydim vizitten çnce içeri girmiş olsam ve vizit zamanı çıkmış olsaydım muhtemelen cenk ile aynı anda aynı mekanda olacaktık.bunun benjamin button dilinde açıklaması budur bılok =}
neyse sporumuzu yaptık benim zorlayan bacak ağrım saolsun herşeyden tadımlık yapmama fırsat tanıdı.öğretmen kankam vardı.bi ara yüzümü yıkamaya gittim küt saç geldi içerde öretmen ve küt ve ben grip muabbeti yaptık sonra çıktık kütle baya baya kankalığımızı ilerlettik.kendisi ne okuyorsun dedi 3 kere jeoloji dememe rağmen anlamayınca yarma olaya müdahale etti maydonoz lafını takmak isterdim ama yarma ona çok uyuyor bılok.neyse kütle uzun süren muabbetimiz esnasında yarmanın adını öğrendim fer önceden sölemişti inanmamış yanlış anlamıştım.ama doğrusu taylan hiç yarmaya göre bir isim değil bılok.
neyse jeyms karakuru yaşlı tayfasından bi kaç kişi ergen akapunktur ve sip oralardaydı ve adının nermin olduğundan emin olduğum vamp kankam vardı.neyse sonra çıktık siporumuzdan parkta bir sigara içtim zelihayı aradık fere mesag atmış çünkü kendisi ama derste diye irtibata geçemedik.neyse fere dedimki anorak yelek istiyorum töbe estafurullah dedi.kendisi bunu bildiğin küfür gibi algıladı=} sonra şimşek çaktı üşüdüm falan herkes kendi yoluna ayrıldı.
demin zelayla konuştuk 30 dakka kadar kendisi bisürü dedikodu anlattı =} ama sana yazmak istemiyorum.
zaten dedikodu olmayan kısmını benden önce fer anlattığı için her lafı ağzıma tıkadı zel.
öyle işte bılok bugunde böyle geçti.
yarın ameliyat var umarım iyi geçer.
hoşçakal bılok.

hiç.

10 Kasım 2009 Salı

o kadar hiç bir şey yapasım yok ki sana bile yazmıyorum.düşün halimi.
yarın çevre sınavı var umrum değil.
çalışmadım,çalışasım da yok.tıpkı hiçbirşey gibi.
bay

ter.

9 Kasım 2009 Pazartesi

merhaba canım bılok.
pembe süper ojelerimle sana yazmak ayrı bir keyif doğrusunu istersen.bugun pazartesi sabah kalkıp bulaşık yıkayıp mutfak temizlemekle başlanılan bir hafta nasıl gider sen tahmin et.yo yo şikayetçi değilim.
kahvaltıdan sonra insanı nasıl bağladığını çözemediğim şu internetin başında kaç saatim geçti bilmem,çevreden özet çıkarayım dedim yine kopamadım şu meretten ama özetn bir kısmınıda çıkardım en azından.
hala topraktayım o ayrı bir mevzubahis.
neyse saat 1630da sipora gittim daha dorusu çıktım evden.içimden geçmiyor değildi hani ama ümidim yoktu =}ama cenk ordaydı bılok bi şaşırdım afalladım kendisine ne tarzda bi bakış attım tanımlayamadım.onun sporunun sonuna yetişmiş olmanın verdiği haz ile bisikleti kullandıkça kullandım.bu arada benden 5 dakka sonra fer geldi cenki soyunma odasında görüp korkup kaçmış.
neyse biz bisiklet sürdük ayı gryllsn sonuna yetişmiştik ben çevreden çıkardığım özetlere bakıyordum,sonra bisiklet bitince eliptikaya geçtim fer o sırada mekik çekiyordu ve etrafımızda yeni başlayan henüz bir isimle yada dıfatla nitelendirmediğimiz bir genç vardı.yarma ile muabbet ediyordu yarma buna dedi ki : beslenmene dikkat ediyor musun? ediyorum etmem mi dedi genç ve saymaya başladı öğünlerde tükettiği gıdaları.
sabah kahvaltısı 5 yumurta 350 gr tavuk pilav ve beyaz peynir dedi aşşağılara bakıp orman yeşillik deniz kenarı falan düşündüm mide bulantım geçsin diye.
ama gnç durmadı devam etti öğlen 3 biftek yiyorum dedi artık suratına bakıyor, eliptikadaki hızımıda 12ye kadar düşürmüştüm.ama durmadı genç ve gelmeden önce 9 yumurta beyazı içiyorum dedi.şiddetle fere döndüm.olamazdı böyle birşey ya daha menüsünün tamamını duymadığım bir genç nasıl oluyor bunları yiyor nasıl bir insan 14 yumurtayı bir günde tüketebliyor diye düşündüm. ki en az 14 akşam yemeğinde yada yatmadan önce mutlaka süte 6 tane falan kırıyordur. inan bılok şerrefsizim abartmıyorum duyduklarıma bende inanmak istemedim hatta ferde istemedi ama öyle hatta yumurtaların sarılarını napıyorlar diye bile düşündük.abi maddi açıdanda zor bi durum yani günde 15 yumurta atsa mideye çocuk tanesi 500 olsa sırf 10 liraya yakın yumurta parası gider ki biftek diyo tavuk kahvaltıda diyor.bence tam anlamıyla baba parası yiyor.kendisine bu duyduklarımdan sonra "aç" ismini takmayı uygun gördüm.
çok komik bir görselim var bil bakalım kim bu saf bılok.
bu arada sinoplu ikizlerden büyük olanıyla muabbet ettik kendisi işsizmiş turizm okumuş kardeşide işletme okumuş master yapmış arıca amerikaya gitmiş ama oda işsizmiş.ailelerinde kalıtsal bir özellik galiba bu.
siperm beyin etrafına yayılan koku ise inanılmazdı kendisi ne kadar yüksek tahsil yapmış olsada bimden bi reksona neyin almayı akıl edememişti.
neyse sonra bedrik geldi ve benim sipor bitince ortamı onunla terkettim.
annem yok diye ev işleri tamamen benm üzerimde gelip birde yemeklen bulaşıklan uğraştım ve hala bulaşık duruyor mutfakta artık sabaha kısmetse =}
öyle işte bilok yarın salı sana serdim halı.
haydi öptüm kapatıyorum.
hoşçakal.

fiş.

8 Kasım 2009 Pazar

meraba  bılok.
artık güzel olsun herşey diyerek giriş yapıyorum sana. ardından günlük tadındaki yazışmalarımıza devam ediyoruz.
bugun pazar,evet sevmem pazarı ama yarın okul yok sınav yok bu yüzden pazar bana pazar gibi gelmemekte.dün gece cansel bizi yemeğe çıkardı,maaşını almış beykoza gittik yemek ısmarladı,annemin sürekli bugunleride gördüğümüze inanamıyorum demesi ayrı bir olaydı.sonrada özsüte gittik tatlı yedik ve dönüştede cans kullandı arabayı.arka viteste unutmasa hepimize heycan yaşatmasa daha iyi olcaktı ama olacağı varmış.yemeğin fişini aldım defterime yapıştırmak üzere sanada skenledim.
herşeyi yedikten sonra 3 gündür yediğim şeylerin haddi hesabı olmadığının farkına vardım.pişman değildim.üzgündüm.o yüzden bugun spora gidip 1000 yaktım ve eve gelip o yorgunluğun üstüne temizlik yaptım.sonra yemek yaptım.ama babam demin dışarı çıkmıştı gidip bana yine süprz yaptığı düşüncesiyle profiterol almış.üzgünüm.
annem yine ananemin yanında kalıyor hemde bugun ve yarın kalıcak.üstelik demin konuştum gripimsi bir ses tonu vardı aman dedim dikkat et.
bugun bu kadar az şey yaptım işte bılok ama gün bitti sayılır.
çevre jeodan sınav var ama çarşamba.bu yüzdendir ki sınav bitmiş pskolojisine sahip olmam.
hoşçakal bılok.

gitti gideli.

7 Kasım 2009 Cumartesi

dün gece çok kötüydü.
insanın sonunu bilerek yaşaması kadar kötü birşeyde bu sonun olur olmadık yerde karşısına çıkmasıdır heralde.
hiç bir zaman gelmiycek gibi yaşasanda gelir ve mutlaka bu olur olmadık zamandır zaten.
ama o daha çok gençti, herşeye devam edebilcek diye ertelemişti bütün planlarını ama bunların devamı bu dünya için söz konusu bile olamadı.son doğum gününü bile kutlayamadı,insanlar onun mutlu olması için birşeyler planlamışken,o ambulansın içinde nefes almak için biryerden biryere yetiştirilmeye çalışılıyordu.
daha yapmadığı o kadar çok şey vardı ki,3 sene önce belkide mutlaka yaparım gözüyle baktığı.
ama olmuyor işte neler olup bittiğini anlamadan sen bitiyorsun işte.etraf belki yeşilleniyor belki kararıyor belki daha mutlu oluyosun belki orda hep ağlıyorsun ama birşeyler yapıyorsun,tamam sen yapıyorsunda arkada kalanlar neler yapıyor yada artık onlar da neler yapamıyor..
evet çok doğru bazen kapiller basınç daha büyük çıkıyor imkan dahilinde olmuyor yukarıyı görmek biraz daha yukarı çıkmayı bırak yerin dibine geçiriyor seni.yeryüzüne ulaşamadan askıda bile kalamadan gittiğin yer yerin dibi,toprağın altı,ama neyseki tahtaların arasına beyaz bir örtüyle inmene izin veriyor,fakat tek.buda onun kurallarından biri işte tek ve zamansız.
artık yoksun. ben seni hiç görmemiştim tanışmamıştım ama olsun.tanıdığım kadarı bile bana yetti.
bundan sonra korkusuz olman ve hiç birşeyi ertelememen ve tek başına mutlu olman dileğiyle.
hoşçakal fatma.

sınava granit girdi.

6 Kasım 2009 Cuma

dün yazamadım bılok.
bugunku fosil yakıtlar adlı sınava çalışmaktan bilgisayarı bile açmadık.giz bizdeydi ve bu yüzden gece 4 30 a kadar ders  baktık en son hatırladığım tavana bakarak notu okuduğumu iddaa ettiğimdi.peki sınavın nasıl geçti dersen bekleyip görecez yorum yapamıyorum derim.ben 40a razıyım 30 da olur.
sınavdan sonra mecidiyeköye gittik çiçek köftede bişeyler yedik.
aklım hep ananemde.
yarın yannda kalabilirim belki.
2 gündür sporada gitmiyordum bugun gittim hemde tek.siperm ilk defa şortla karşımıza çıkıyordu.merabalarla kanka olması sırası bana gelmişti anlaşılan.kendisi ferin adını hatılryamayıp bülent dedi sonra sendemi mimarsın dedi yok dedim sonra işin zor arazi falan dedi baya taktik verdi bi arkadaşı gps okuyarak çok ii para kazanıyormuş çocuk daha 22 yaşında dedi gerçi 22 diyorum sen kaçsın sende okadarsındır diyerek yaşımı öğrenmek istemesine bi anlam veremedim ama neyse.
spor salonunun yeni bir imajı var ayrıca.
bide bugun doğuş benle indi acıbademde yürürken geçen gün cenkle dışarı çıktınızmı diye sordu hala orda kalmış =} çıktık dedim salona kadar kekledim bi güzel sonra daha fazla sallayamıcam dedim ve güldüm kızdı biraz. zaten ceren bana söylerdi dedi =} insanlar bende gerçek hayattada böle şeyler bekliyorlar ama bılok olmayınca olmuyor.
zelayla konuştum,mustafaya bir süpriz hazırlıyormuş güzel bir fikir ve uğraştırıcı ama yapınca baya süper olcak gibi.
bugun
 sınava 15 dakka kala giz ile cer ağlamaya başladılar habuki 3 dakika önce mezuniyet kıyafetlerinden bahsetmiş şimdide ananelerden konuşuyrduk.birinin gözleri dolunca öbürüde başladı bende güldüm =}
ayrıca özgenin suratı asıktı sebep olanlar utansın ayıp denen bişey  var malkafalar.bu kız hep gülsün ulan =}
bugunluk bukadar olcak bılok kısaltıyorum uykusuzum.
hoşçakal.

boktan.

4 Kasım 2009 Çarşamba

bugunu sevmedim bılok.hemde hiç.
bugunkü sınavları atlattık diye sevinip,feci ıslandık diye üzülürken,ananem kalçasını kırmış cansel aradı.
şaşırdım ve afalladım.hasekiye gittim ağlıyıp duruyor.
sinirim bozuldu gülmeye başladım.neyse biraz moral verdim,kaseyi kırmışın bile dedim kadına.anlamadı o ayrı.
annemle çıkıp bi sigara içtik ben eve döndüm o hastanede kaldı anneannemle.
o kadar çok ıslandım ki bindiğim yeni vapurda bile ayakkabılarımdan sızan sular etrafı ufak gölet yaptı.
minibüste para kutularının üstüne oturup geldim.babama da yemek yaptım.
fer merbalarla kanka olmuş sporda baya tutmuş feri adam artık yeni dostu için bi hayırlı olsun partisi düzenlicekmiş.
neyse bılok bugun böle bitsin.
bitsin ve gitsin yarın güzel olsun.
hoşçakal.

yani..

3 Kasım 2009 Salı

yarın iki sınavım var hiçbirine çalışmadım,saat kaç oldu umrumda da değiller vallahi.
neyse bılok bugun sabahtan itibaren sana kısa bir özet geçmem gerekirse kalkınca film izledim."sonbahar"
hakkında fazla bi yorum yapmak istemiyorum bence duyguyu yeterince iyi veremiyor.sonra sıpora gittim sporda üst katta tadilat vardı.yarma kürekliyor emo izliyor alide moloz çıkartıyordu.
neyse sporumuzu yaptık uzun zamandır gelmeyen sinopsis ler geldi.çıkarken merdivende karşılaştığımız beyaz atkılı karakuru ferin kapalı halini yadırdayıp durup selam verdi=}
çıkışta bime gittik uzun barkod gördük göz kalemi aldık çokokrem tüpünün fer e yaşattığı mutluluğu tahmin edemezsiin bılok.
sonra bir iğrenç kedi gördük yanmış çirkin hasta ve küçük.kendisi korkak ama atılgandı.tipinin çirkinliğini anlatmak mümkün değil bir görselle yardımcı olmak isterim adını yanık koydum bu arada.
sonra eve geldim sanki yarın sınavım yokmuşcasına rahattım ve hala durumum devam ediyor.dizi izledim hatırla sevgili deki nejdet i bu dizide öldürdüler ama çok enterasan o diziden buna bağlantı kurmuş güzideyi oynatmışlar nejdeti de öldürdüler.ama aynı okan yalabık fotorafçı rolünde bu dizidede..hayırlısı.
işte bılok bugunu kısa kesmem ayrıntıya girmemem tamamen benim sorumsuzluğumdan =} yarın ola hayrola der bitiririm.
hoşçakal bılok.

pontid.

selam bılok.
bugun vizelerin,haftanın,yeni bir ayın kısacası birçok şeyin başlangıcıydı.
sabah uyanınca güneşi görmemle mutluluk hormonumun salgılanaması bir oldu.ama her halinden belliydi.hava soğuktu.
kahvaltı yaptım,bu sırada cansel uyandı şaşırdım ve sevindim ailecek kahvaltıda oturmuş bir yandanda ekmek kızartırken bızpızfiiii diye sesler duyuverdik. ekmek kızartma makinesinde ışınlar çıkıyor canselde fişini çekmeye çalışıyordu. neyse başardı kazasız belasız.ama bir iğrenç koku yayıldı ki anlatamam.kablo yanığı kokusunu sevmem bılok.
neyse artık bir ekmek kızartma makinemiz yok kısacası.evden çıktım bugun ki tipim anlatılmaz yaşanırdı, o yüzden tasvire uğraşmıycam.
neyse 3a ya bindim sonra indim mp3ü evde unutmuşum nasıl bir boşluk vardı üzerimde anlatamam.bakkaldan kekikli zeytinli bisküvi k bar ve olips aldım.hava da güneş var ama bir yandanda dolu yağıyordu, herşeyde bir hayır vardr dedim bindi metrobüse.körüğe bakan yerde ters oturuyordum.evet acıbademden binip oturma imkanına 4. kez ulaşıyordum.
köprü üzerine gelince bir şaşkınlık afallama metrobüs sakinlerine hakim oldu. şöyle anlatıyım bılok; körüğe çarpan yağmur damlaları yüksek desibelde ses çıkartıyorlar,köprü üzerinde 2. köprü tarafına bakınca göz gözü görmyor sis yağmur ne ararsan var denizin rengi böyle mavi ama bulanık iğrenç falan.ama karaköy galata kulesinin tarafına bir bakıyorsun deniz ve gökyüzü fosforlu mavi,karaköyde demir almış olan beyaz titaniklerin üzerinden yansıyan ışık gözüne girince bi rahatsızlık duyuyorsun.yani ne oldunu anlamadan bir sağ bir sol bakarken "avrupa kıtasına hoşgeldiniz"yazını gördük.
metrobüs yolculuğum z.kuyudan aktarmayla devam etti 34 a dan inip 34 e aktarma yapıp (zincirlikuyuda) ters gitmek kadar acısı yok.ama gururdan inemiyorsunda o an ayakta kalıcana oturosun mecburen.
okulda esra didem eda 3lüsüne rastladım oturduk okuma salonunda kesit istif falan baktık tam arkamda devrimci vardı ama bile bile ona arkamı döndüm ders çalışırken ilgisni dağıtmak istemedim =} kızlar kantine gidince yanıma geldi pardon bişey sorabilirmiyim dedi sor dedim diferansiyel alıyormusun dedi yok dedim gülümsedi ve bende dedi gitti =P bunu bişeye yormuyorum.
neyse sonra sınava girdik işte timur bey yapıcağını yapmış 2 soru sormuş,bu 2 soruya 1 saat süre vermiş beni hayal kırıklığına uğratmıştı.
şimdi ben buraya soruları yazıyımda ilerde türkiye jeolojisi dersini timur hocadan alan çocuklara faidem dokunsun =} ilk soru türkiye haritası üzerinde kenet kuşakları ve kıtaları gösterinizdi.
2. soru ise pontidler üzerindeki kıtasal birliklerin stratigrafik kesitlerni çizin ve karşılaştırındı. ki bu soru yaklaşık 5 kesit içeriyor ve zaman yetmiyor bu zamana kadar gördmüz herşeyi içinde barndıryordu.
neyse bılok çıkınca yemekhaneye baktık yemekte nohut vardı hoşlaşmadık metrobüste burger a gitmye karar verdik ki ben bu eylemi gerçekleştirmeyeli 1 sene oluyor nerdeyse acımadan yedim king çikını, ballı hardalı ve barbekü sosumu.hatta sarımsaklı mayonezi bile.
sonra ordanda ayrılma vakti geldi saatin 6 civarı olmasına karşın havanın bu denli kararması insan bünyesinde üşengeçliğe davetiye atıyordu resmen.akşam ezel yok yerine ıssız adam varmış sıkıldık dedik son on dakka izlenir falan dedik güldük.
incirli durağında ceren ters yöne biz edirnekapı yönüne doğru ayrıldık fakat bizim yönde 29842958 kişi vardı ve metrobüs bir türlü gelmiyordu, gizle gelen ilk metrobüse atlamak istedik baktık arkdan gelio baktık oda dolu bi arka oda dolu bi arka derken neredeyse bahçelievlerden metrobüse dahil olduk.
edirnekapı da yaşananlar ise bılok olmayı bırak kitap hatta meydan larus bile olur. her metrobsün gelmesiyle heycanlanan ve aşırı çirkefleşen insanlar kapı açılınca naptıklarını blmiyorlar ve olan oluyor bılok 2 kişinin girceği kapıdan girmye çalışan 9284 kişi bir anda sıkışıyor ve her metrobüsle beraber ordan en az 4 cenaze çıkıyor.ruhlarını olmasa bile bedenini teslim eden çok kıza şahit oldum =}
neyse bizde gizle şöförün arkasındaki  yerimizi kaptık ve yolculuğumuza başladık.reklam panosundaki fırınlardan ben forino moru beğendim(sol) oda forino kırmızıyı.(sağ).derken benim durağa yaklaştık ve o anda giz yandan ezel önden melekler dizisindeki esinin patronu merti andıran adamıı keşfetti.
neyse ben indim arkdaki şokkoloyei farkettim ve gize mesaj attım sonra oda farkettimi bilmioyorum =}
sonra spora doğru yola koyuldum bu arada artık pencereme bir açma halkası alim diye nalbura girdim ama nalbur sahibi bir kadındı.
nalbure ile uzun süren bir anlaşmazlık yaşadık beni içerlerde bir yerledeki pimapenin kolunu göstermek için olur olmadık yerlere soktu insanların mahremine girdim bir kulp görmek için,üstelik olmayan bir kulp.kadın yok bizde hiç pencere kulpu dedi en sonunda :) çengel anlatmaya çalıştım ama kendimi fazla yormadım bılok biliyorum mutlaka o koca nalbur dükkanının bir yernde benim aradığım çengelden vardı emindim ama bu nalbure bunu anlayamıyor ve bana yardımcı olamıyordu. iyi akşamlar teyze dedim allaha emanet ol dedi ayrıldım ordan.
spor salonuna varınca yaklaşık 36 kişinin aynı anda spor yaptığını farketmem ve ferinde kalabalık demesi bir oldu.soyunma odasında yaşlı ikiz kankalarım ve ev hanımı vardı yaklaşık 15 20 dakka sürdü muabbet öğretmen kankam domuz grib tatilinde anltayaya gitiş fotorafçılarla kampa gitmiş ve bungalovlarda kalmışlar.kızı dün gece 4e kadar ders çalışmış.ev hanımıda saolsun benim sınavmı sordu hiç açma bu konuyu dedim.
ve direk bisikletten başladım,inan sana ordaki insanları saymak isterdim ama unuttum yani ve yeni yüz çok fazla vardı.bi kütü hatırlıyorum o kadar bide ergen ve ablasını.
neyse fer bisiklet kalorisini tamamladıktan sonra bende odaya gittim bi hidro kitabımı alimde okuyum dedim ev hn içerdeydi ordada baya muabbete daldık 13 yıllık öğretmenmiş,işyerini öğrendim ayrıca çocuklara kavram öğretiyormuş bu kavramların ne oldunu sordum mesela byük küçük falan dedi. işin zor dedim gerçektende öyle bılok hiçbirşey bilmeyen milyonlarca çocuğa büyük küçük elma muz nasıl öğreticen.sonra bi yanlışlık olsa muzu yapraklı sanarlar =}
neyse emo dedki küt bana yazıyor bende jeyms dedim jeymse dalarım dedi sustum.yarma ise karakurununkine emonun odasında tıklatırken seated rowenta mıydı aletin adı neydi arasından bana bakmaya utanmıyordu.
neyse baterist kafayı kazıtmıştı parlıyordu.kara kuru ise 9 civarında gelerek rekorunu kırmıştı.siperm ise ferin terliklerini giymek için uygun zamanı kolluyor fer ise fellik fellik terlik kaçırıyordu =}
21 35 suları ayrıldık salondan. AEG çamaşır makinelerimizden bahsettik.bizimki geçen sene aramızdan ayrlımıştı buna en çok üzülen annem olmuştu ferlerinkide ayrılmak üzere gibi hareketler yapıyormuşta onun da ömrü bukadarmış dedim.aeg resmi aradımda buldumu ekliyorum bılok bunların adı lavamatmış bu arada ararken öğrendim tam tıpatıp aynsı olmasada gugılın sunduğu kısıtlı imkanlardan bukadar oldu.
neyse bılok aeg yi arzumu konuştuk ben eve girdim o yoluna devam etti.gelince tvyi açtım ıssız adam vardı ve açar açmaz karşılaştığım sahne son 10 dakkasıydı. =}
8 dakka falan izledim sarıldılar kapattım geldim bilgisayar açtım ve şuanki durumum malüm.
evet bılok bugunu de böyle sonlandırıyorum.
hoşçakal.

zeki müren dişi.

1 Kasım 2009 Pazar

selam bılok.
dün gece esen her rüzgarda açılan camım sayesinde 2 saatte bir uyandım, artık tornavida ile özel bir bağımız oldu,kendisiyle oturup konuştum sapının neden sarı olduğunu falan öğrendim.kendisi şuan camın olmayan açma halkasının yerinde sabitlendi.
bugun pazardı,oldum olası sevemedim pazarları hatta cumartesinden sonra ki gün pazar diye cumartesiye karşı bile bi antipatim vardır.yani sabah kahvaltısında sucuk olması bile durumu kurtaramıyor.
neyse spora gittim fer yine yaptı yapacağını ve uyuycam dedi dün geceden bilgilendirdi sağolsun seside çatalmış hala iyi dedim keyfin bilir,kendi başıma gittim.salonda soğuğu farketmiş ve üst kapıyı kapamıştı acaba dedim açmadı mı cemoli ama ittirince anladım ki bu bir soğuk hava önlemiydi.acelesi veya okuncak bir şeyi, çalışılcak bir dersi olan her genç gibi yine bisiklete atladım. zonguldağın dikme kesitini ezberlicektim kararlıydım tam 22 formasyon bunların yaşları, sürsajları her bi boku vardı 74 dakikalık bisiklet yolculuğum boyunca zonguldağı ezberledim diyebilirm hatta genel bir tekrarımı bile yaptım son 10 dakkada mesaj falan çektim mtv de kate perry vardı onu falan izledim.
salona gittiğimde ilk gördüğüm insan yarmaydı,buna şaşırmadım. sonra ev hanımı biskletteydi ve bir yarma daha vardı ilk gördüğüm.onlarla beraber başladık diyebilirim ,emo da değişik pozisyonları andıran hareketlerini yapıyor beni şaşırtıyordu. ev hanımı emo ya yorgunluktan dert yanarken ses tonunun 898789 desibele ulaştığının farkında değildi. ha olsada pek bişey değişmezdi o ayrı.
74 dakikalık bisiklet yolculuğumun 45. dakikasında çalan şarkı hotel room service di. 46. dakkasında içeri giren insan güzel kaş ve kankasıydı.şarkıya düet yapar tarzda daldılar ve fb gs bjk muabbeti ile ünlü olan bu gençler herzmnki gibi bu konular hakkındaki fikirlerini açık açık yüksek sesle emo yuda aralarına alarak dile getirmeye başlamışlardı ki; 49.dakikada içeri giren insan küt saçtı o geldiğinde çalan şarkı dıt dıt dıt dı dı dıt olan sözsüz şarkıydı o yüzden küt sadece kafa sallayarak eşlik etti o daha galoşlarını giyerken ibrahim girdi ortama ve şarkı değişti adanalıya geçti.
bu gençlerin bu denli birbirleri ardına gelmeleri herhangi bir gruplaşmaya yorulur mu bilemem ucu açık bırakıyorum.belki de tesadüften öteye bile geçmez =}
ayrıca farkettiğim bir başka gerçekte şuydu; pal stationda hotel rum sörvisten hemen sonra çalan şarkı her zamn dır dıt dıt dı dı yani bu da tesadüf değildir sanırım.
ibrahim ,yeni yarmanın boşalttığı selesi en sonda olan bisiklete başladığında ben 62. dakkadaydım.ev hanımı ile küt muabbete dalmış 8 dakkadır konuşuyorlardı, duymakta zorlanmadığım şeyler ev hanımı anne ve babasını kastederek kızımla oğlum evde bekler diyordu küt bunu yanlış anlamış olsa gerek evlilik gibi bi muabbete girdi ev hn. da ben kendimle yaşıyorum çok mutluyum kendimle sadece kendimle diye tekrarlıyordu. geçen sene direkten döndük derken nişanı atmış olduğunu belirtti.ya da burayı ben salladım =}
neyse ev hn. gitti ben hala biskletteydim 70 falandı dakka emo gelip inmicekmisin ondan dedi yok dedim baya rahat bırak hadi biraz şunu yap diyerek eliptikayı gösterdi.tamam dedim 800 de geçerim ama yalan söledim ve 850de geçtim.
neyse eliptikadan sonra mekik aduket ile bitirdim sporu endere uğramaya gidyordum kütte twist yapıyordu ben enderi ayarlarken baya verdin sen dedi ilk geldiğinle ne kadar fark var arada dedi ay saol falan dedim suratına bakınca anladım aslında 89lu göstermiyordu.ama 30da göstermiyordu.26 falan gibiydi. ben de dedim işte 6 kilo oldu falan çok fark etti dedi bende 2 yıldır geliorum dedi 10 kilo verdim dedi. kendisi zaten 1.30 boyunda ve 40 kilo kadar bi insan olunca afallamış gözlerle baktım sen  mi dedim 55 tim iişte artık hep 46yım dedi valla ne güzel dedim.haftaada kaç gün geldiğini,bi ara kilo vermenin durcağını,jeyms ile olan aşkını anlattı durdu.
salondan ayrılırken kendisi yarmayla kahve yapıyordu jeyms görse kıskanıcakları bir durumdalardı. ama ben iyi günler diyerek ortamdan uzaklaştım.buna seyirci olarak tanık durumunda olmak istemiyordum.
hava buzdu bılok.bildiğin kar havası..allahtan zelianın zamanında getirdiği zeki müren dişi modeli bordo hırkam vardı üzerimde.
eve gelince farkettim istifleri,kesitleri falan unutmuş gibiyim.ama üstelemedim.acaba ceren napmıştı ama şimdi ona da soramazdım konuşmuyorduk küsmüştük galba.bu aralar bana küsen küseney.küseney nedir be.ama bugun kendimi kimseyle küs gibide hissetmiyorum. neyse bılok bir sınav bana bişey kazandıramaz ve kaybettiremez diye düşünüp duş aldım o sırada banyodaki radyoda cumadan pazara kaç gün var arada adlı şarkı çalıyordu,trilyeyi hatırladım.fer sürekli zaman hesabı yaparken makyaja 30 dakka verirdi ve o küçük hatta minik aynada zelia ile yarım surat halinde makyaj yaparken 30 dakka bile yetmezdi =}
aynanın fotoğrafı ile bugunu süslüyorum bılok.
neyse kahve içtim sigara içtim kesit istif baktım.
yarın sınav 2 deymiş bunu görüp bi rahatladım.
daha çok zamanımız var bılok anlayacağın.
hoşçakal..

Search this blog